Bazen kendimizden bile kaçmak isteriz…

Çünkü bu realitede yaşarken gördüğümüz, duyduğumuz hissettiğimiz bazen gerçek “ben” değildir. Uyumlanmışısızdır. Neye mi? Bize öğretilen doğrulara, yanlışlara, tanımlanan sınırlara, bize yöneltilen projeksiyonlara beklentilere.

Kadın /erkek, anne/baba, eş, kardeş, teyze/hala, dayı/amca, iş kadını/adamı olmanın yaşadığımız toplumda genel kabul gören, tanımlanmış  doğruları vardır.

Hep özverili olmamız öğretildi bize..

İstersek, alırsak yanlış olur dendi, ayıp dendi, bencillik dendi..

Öyle benimsedik ve içselleştirdik ki bunları, bir an geldi dönüp baktığımızda biz başkaları için ve onların istediği gibi yaşarken hiç kimse bizi bizim gibi yaşamamış..

Suistimal/İstismar; en basit tanımıyla iyi niyeti kötüye kullanmak.

Suistimalin 3 şekli vardır: Fiziksel, Duygusal ve Kendini Suistimal

Fiziksel suistimali hepimiz çok iyi biliriz. Cinsel taciz, dayak, darp vb bedenimizde iz bırakan  suistimal şekli.

Ya duygusal suistimal ? Aşağılanma, acınma, öfkeli bir haykırış, alay edilme, aldatılma, kaba bir davranışa maruz kalma. Eğer hiçbir fiziksel iz yoksa, bizi yaralayan davranışların oluşturduğu zararı ölçebilirmiyiz? Duygusal suistimali görmek için arkasındaki manipülasyonun farkına varmanız gerekir.  İnsanlar size kendi yargılarını ispatlamak için, sizi kendine bağımlı hale getirmek için farklı  stratejiler kullanarak kendinizden şüphe eder duruma getirirler. Zamanla sürekli kendinizi yargılamaya başlarsınız. Güvenebileceğiniz tek kişi karşınızdakidir.

İşte bu noktada  kendinizi suistimal etmeye başlarsınız. Ki bu, kendimize yaptığımız en kötü şeydir; kendimizi yapamadığımız, değiştiremediğimiz herşey için hatalı ve yanlış kılarız ve yargılarız. Yargıladığımız sürece farkındalığımızı azaltırız.

Kendinizin önünde durmaktan, kendinizi engellemekten, kendinizi suistimal etmekten 

vazgeçermişsiniz? LÜTFEN

Access Bilinç Sistemi içinde  şöyle bir farkındalık vardır: Bizi en çok saplanmış tutan şey yanlış olduğuna karar verdiklerimizden ziyade, sahip olduğumuz ve bizi ” kör eden ” “doğru” lardır.

Bunlar varsa farkındalık yoktur, farkındalığın olmadığı yerde SUİSTİMAL vardır.. İSTİSMAR vardır.

Yazar Hakkında

İlgili Yazılar

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.